4 C
İstanbul
22 Aralık 2024, Pazar
Kızılay Web Banner 728X090

Petrol fiyatları Temmuz ayından bu yana en düşük seviyesine geriledi

Petrol fiyatları düşüş trendine girdi. Özellikle yatırımcılar için sürpriz olarak değerlendirilen bu gelişmenin küresel ekonomik gelişmeler bağlamında değerlendirildiğinde olağan olduğu düşünülüyor.

Petrol fiyatları Temmuz ayından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Yatırımcılar bu beklenmedik gelişmenin nedenlerini tartışıyor.

Enerji talebinde yavaşlama

MarketWatch’tan Myra P. Saefong’un haberine göre, petrol fiyatlarının dün son üç buçuk ayın en düşük seviyesine gerilemesi, Orta Doğu’daki ham petrol arzında aksama riskine odaklanan yatırımcılar için sürpriz olabilir ancak son küresel ekonomik gelişmeleri değerlendirenler için bunun pek de sürpriz olmayabileceği görülüyor.

 

Bazı ekonomik veriler enerji talebinde yavaşlama potansiyeline işaret ediyor. Bağımsız enerji uzmanı ve Energy Outlook Advisors’ta yönetici olan Anas Alhajji, petrol fiyatlarının, Çin’in petrol talebindeki yavaşlamanın etkisiyle düştüğünü söylüyor. Alhajji, bunun yalnızca beklenenden düşük ekonomik büyüme nedeniyle değil, aynı zamanda düşük petrol ürünleri ihracatı nedeniyle de gerçekleştiğini ifade ediyor.

 

Çin ticaret verileri, ülkenin Ekim ayında bir yıl öncesine göre yüzde 13,5 oranında daha fazla ham petrol ithal ettiğini gösteriyor ancak 2022 yılında uygulanan koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle önceki yıl rakamının düşük olması, bugünkü rakamın anlamını gizliyor. Ham petrol ithalat verilerinin kendi başına olumlu olduğunu ifade eden Alhajji, “Ancak stoklara, ihracatlara ve rafineri faaliyetlerine baktığımızda durum böyle değil. Rafineri çıktıları düşüyor, stoklar artıyor ve ihracat azalıyor” şeklinde konuşuyor.

 

Kısacası Alhajji, dördüncü çeyreğe bakıldığında, Çin verilerinin ‘yükselişten ziyade nötr’ hale geldiğini, ancak hükümet politikasındaki değişikliğin ‘yükselişe dönebileceğini’ söylüyor.

 

Çin etkisi

Alhajji, rafinerilerin hükümetin ihracat kotalarını doldurması nedeniyle ihracatın azaldığını belirtiyor. Ek kotalar veya tahsisatlar olmadan ihracatın düşmesinin beklendiğini söyleyen Alhajji, bunun da ‘daha düşük ham petrol ithalatı veya daha yüksek stoklar veya her ikisiyle’ sonuçlanacağını söylüyor.

 

Alhajji, Çin’in rafineri kullanımının da ‘kotanın tükenmesi ve marjların azalması’ nedeniyle Ekim ayında düştüğünü ve rafineri çalışmalarının trendler tersine dönene kadar zayıf kalmasının beklendiğini belirtiyor.

 

Dün, ABD’nin gösterge Batı Teksas Petrolü (WTI) Aralık ayı vadeli kontratı 3,45 dolar veya yüzde 4,3 düşerek New York Ticaret Borsası’nda varil başına 77,37 dolara yerleşti. Küresel gösterge Brent ham petrolünün Ocak kontratı ise 3,57 dolar veya yüzde 4,2 düşerek varil başına 81,61 dolara geriledi. Dow Jones Piyasa Verilerine göre hem WTI hem de Brent petrol vadeli işlemleri 21 Temmuz’dan bu yana en düşük seviyesine geriledi.

 

Küresel arz

Bu arada Enerji Bilgi Yönetim İdaresi, (Energy Information Administration – EIA) Salı günü yayınlanan aylık Kasım ayı Kısa Vadeli Enerji Görünümü raporunda, küresel petrol üretiminde gelecek yıl büyüme tahmininde bulundu ancak aynı zamanda OPEC+ olarak bilinen müttefiklerinin ‘küresel üretim artışını küresel tüketim büyümesinden daha düşük tutmak’ amacıyla devam eden kesintilerini beklediğini de belirtti.

 

EIA ayrıca, OPEC+ kesintilerinin 2024 yılının başlarında ‘stok azalmasına ve petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü baskıya da katkıda bulunacağını’ söyledi.

 

EIA, Suudi Arabistan’da gönüllü üretim kesintileri ve diğer OPEC+ ülkelerinde devam eden üretim kesintilerinin, OPEC’in yedek petrol üretim kapasitesini 2022 yılındaki günde 2,4 milyon varil seviyesinden 2024’te günde 4,3 milyon varile yükselteceğini tahmin ettiğini belirtti.

 

İsrail’e yönelik son saldırılarla ilgili artan belirsizlik ve Orta Doğu’da daha geniş bir alana yayılan gerilim potansiyelinin, ‘mevcut üretim kapasitesi fazlası da dahil olmak üzere petrol arzı için risk oluşturduğu’ da ifade edildi. EIA, Orta Doğu’daki ülkeler için petrol üretim tahminini önemli ölçüde değiştirmediğine ancak ‘jeopolitik durumun hızla değişebileceğine’ de dikkat çekti.

 

ABD üretimi ve talebi

Alhajji, ABD’de petrol talebinin zayıf ve geçen yıla göre düşük kaldığını, bazı Avrupa ülkelerinin ise ‘zaten resesyonda’ olduğunu belirtiyor. EIA’nın haftalık verilerine göre, ABD petrol üretimi, 27 Ekim’de sona eren hafta itibarıyla günlük 13,2 milyon varil ile haftalardır rekor seviyede seyrediyor.

 

EIA’nın aylık enerji görünüm raporu, 2023 ABD petrol üretiminin Ekim tahminine göre yüzde 0,1 düşüşle günde ortalama 12,9 milyon varil olacağını öngörüyor. Benzer şekilde EIA, gelecek yıl yurt içi üretimin önceki tahmine göre yüzde 0,2 oranında artışla 13,15 milyon varil olmasını bekliyor.

 

Petrolden rafine edilen ürünlere talep söz konusu olduğunda EIA, gelecek yıl ABD’li sürücülerin kişi başına daha az benzin tüketmesini beklediğini, bunun da son yirmi yılın en düşük benzin tüketimine yol açacağını ifade ediyor.

 

EIA Yöneticisi Joe DeCarolis, raporun yayınlanması üzerine yaptığı açıklamada, “ABD’li sürücüler her gün işe gidip gelmedikleri için daha az araç kullanıyorlar. Benzin yakıtlı araçlar artık daha verimli ve yollarda daha fazla elektrikli araç var. Bu eğilimleri yüksek benzin fiyatları ve yüksek enflasyonla bir araya getirdiğimizde ABD’li sürücülerin daha az benzin kullandığını görüyoruz” diyor.

 

Ancak DTN’nin kıdemli piyasa analisti Troy Vincent, petroldeki düşüşün yalnızca rafine ürün talebindeki zayıflıktan kaynaklanmadığını söylüyor. Düşüş eğiliminin, “ABD rafinerilerini son iki kış boyunca yaşadıklarına benzer plansız kesintilerden koruyan El Niño’dan ilham alan bir kış hava durumu modelimiz varsa, bunun kış sonu rafine ürün dengelerinin nasıl görünebileceğiyle çok ilgisi var” şeklinde konuşuyor. Vincent, bunun aynı zamanda piyasaya çok daha fazla rafine edilmiş üretim arzının vurduğu anlamına geldiğini ve bunun da bahara doğru ilerleyen rafinaj marjları üzerinde baskı yaratması gerektiğini belirtiyor.

 

Fiyat riskleri

Vincent, yaptığı açıklamada, “Şimdilik gerçek durum, ham petrol fiyatlarının ‘petrol arzını etkilemeyen’ jeopolitik kriz nedeniyle varil başına yaklaşık 10 dolar arttığı” diyor.

Savaşın yayılması ve daha yaygın bir bölgesel kriz haline gelerek petrol arzını etkileyebilecek riskin ‘gerçek olmasına rağmen aynı zamanda düşük’ olduğunu söyleyen Vincent, “ABD yönetimi bunun olmadığından emin olmak için yorulmadan çalışıyor” şeklinde konuşuyor.

 

Vincent, “Artık piyasa temel değerlerine geri dönüyor ve Rusya küresel pazara daha fazla petrol itiyor ve rafinaj marjları düşerken ve rafineriler ürün ihracat kotalarını tükettikçe Çin’in ham petrole olan iştahının azaldığı görülüyor” diyor.

 

“Piyasa 2024’e “OPEC’in beklediğinden daha düşük bir fiyatla ve öngörülemeyen bir arz kesintisi durumunda yukarı yönlü riski sınırlayan kalıcı bir büyük yedek kapasite tamponuyla girecek” diyen Vincent, OPEC’in arz kesintilerini muhtemelen 2024’e kadar uzatmaya devam edeceğini ancak bunun şimdi temel senaryo olarak kabul edilmesi ve muhtemelen fiyatlar için çok az artış sağlaması gerektiğinin altını çiziyor.

 

Vincent, “Bu, piyasanın 2024’e OPEC’in beklediğinden daha düşük bir fiyatla ve bazı öngörülemeyen arz kesintileri durumunda yukarı yönlü riski sınırlayan kalıcı bir büyük yedek kapasite tamponuyla gireceği anlamına geliyor” diyor.

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Stay Connected

0BeğenenlerBeğen
3,913TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol
- Advertisement -spot_img

Latest Articles