7.4 C
İstanbul
27 Aralık 2024, Cuma
Kızılay Web Banner 728X090

Kripto varlıklar piyasasında yasa sonrası neler değişecek?

Kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Bu yeni yasa, kripto varlıkların alım satımı, takası ve saklanması gibi konulara yönelik yasal düzenlemeler getirerek, kripto piyasasının daha güvenli ve düzenli bir şekilde işlemesini sağlamayı amaçlıyor.

Kanuna göre kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluşu ve faaliyetleri Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) iznine tabi tutuldu, izinsiz çalışanlara hapis cezası getirildi.

Mevcut kripto varlık hizmet sağlayıcılarının, kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 ay içinde SPK’ya başvurarak faaliyet izni alması gerekiyor.

Kripto varlık platformlarının denetimi ise SPK tarafından ilan edilen listede yer alan bağımsız denetim kuruluşlarınca yapılacak.

İzinsiz bir şekilde kripto varlık sağlayıcısı olarak çalıştığı tespit edilen gerçek kişiler ve tüzel kişilerin yetkililerine 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası verilecek.

Kripto platformlarının faaliyetlerinde uymaları gereken ilke ve esaslar, çıkarılacak ikincil düzenlemelerle Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenecek.

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Binance Türkiye CEO’su Mücahit Dönmez, kripto varlıklara yönelik hukuki düzenlemelerin sektördeki belirsizlikleri gidermeyi ve güvenlik sağlamayı amaçladığını düşünüyor.

Dönmez, “Bu sürecin ülkemizde sektöre kurumsal bir kimlik kazandıracağına, sektöre duyulan güveni artıracağına ve büyümeye anlamlı bir katkı sağlayacağına inanıyoruz” diyor.

Paribu Hukuk Direktörü Avukat Mehmet Türkarslan ise yasanın bu haliyle “çerçeve bir düzenleme” niteliğinde olduğunu ve SPK tarafından ortaya koyulacak ikincil düzenlemelerin daha belirleyici olacağını belirtiyor:

“Yasanın sektörü ileri götürüp götürmeyeceğini bu aşamada söyleyebilmek çok mümkün değil; zira çerçeve mahiyetindeki bu yasanın verdiği yetkilerle Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılacak ikincil düzenlemeler ve bilhassa ilke kararları sektörün yönünü tayin edecektir.”

“Yasaklamacı bir yaklaşım sektörü olumsuz etkiler”

Kanunla SPK’nın, internetten yapılan izinsiz sermaye piyasası aracılığı faaliyetlerine yönelik yetkileri de genişletildi.

SPK yurt içinde internetten yapılan izinsiz bir faaliyet tespit ettiğinde mahkemeye başvurarak erişimin engellenmesi kararı aldırıyordu.

Yurt dışı kaynaklı olanlar için ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan (BTK) erişim engellenmesi talep ediyordu.

Yeni kanun, SPK’ya “piyasa bozucu eylemler”, “bilgi suistimali” ve “piyasa dolandırıcılığı” kapsamında, mahkeme kararı olmaksızın internetteki bir içeriği kaldırma ve erişim engeli getirme yetkisi veriyor.
Bu madde, kamuoyunda kanunun en tartışmalı maddesi olarak değerlendirildi. Türkarslan ise bu maddeyi yasaklayıcı olmaktan çok düzenleyici bir madde olarak değerlendiriyor:

“Kripto varlık platformları da diğer finansal kuruluşlar gibi konumlandırılıyor. Nasıl ki ilgili kurumlardan izin almadan Türkiye’de banka ya da aracı kurum olarak faaliyet gösteremiyorsanız kripto varlık platformu olarak da faaliyet gösteremeyeceksiniz. Bu yaklaşım yasaklayıcı olmaktan ziyade düzenleyici bir yaklaşımdır.”

“Çünkü lisansı olmadan faaliyet gösteren bir yurt dışı merkezli platform, Türk kullanıcılarını hedeflemediği sürece yasaklanmamaktadır ki bu hususta adil rekabetin tesisi için elzemdir. Piyasanın ve sektörün bu şekilde düzenlenmesi hem yatırımcıların sektöre daha da güvenmesini sağlayacak hem de sektörün itibarını artıracaktır.”

Binance Türkiye CEO’su Mücahit Dönmez ise yasanın genel anlamda bir çerçeve çizdiğini ve bunu yaparken de sınırlayıcı ya da yasaklayıcı bir yaklaşım içinde olmadığını belirtiyor:

“Bu yaklaşım, küresel yasal ve düzenleyici standartlara uyumu da sağlarken, dijital varlıkların özgün yapısını tanıyarak Web3 ve blok zincirin büyümesine uygun bir ortam yaratır. Düzenlemeler, piyasayı kısıtlamaktansa, olası riskleri azaltarak ekosistemindeki sürdürülebilir büyümeyi teşvik edecektir.”

CHP’den vergi eleştirisi

CHP, Meclis’teki Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde kanun teklifine şerh koymuştu. Şerhte, kanun teklifininin tali komisyonda görüşülmediği, çalışmanın içeriğinin sadece AK Parti milletvekilleri ile paylaşıldığı ve diğer üyelerle bilgi paylaşımında bulunulmadığı belirtilmişti. Ayrıca kanun teklifinin komisyon görüşmelerinde “Anayasa’ya uygunluk incelemesi yapılmadığı” belirtilirken, SPK’ya verilen karar yetkisinin Anayasa’ya aykırı olduğu ifade edilmişti.

Şerhte ayrıca kripto varlık piyasaları ile ilgili düzenlemelerde geç kalındığı belirtildi, kanunla ikincil düzenlemeler için SPK’ya sınırsız yetki verildiği kaydedildi:

“Kripto varlık piyasasında bu işlemleri yürütecek hizmet sağlayıcılarının mali gücünün ve moralitesinin ticari ahlakının araştırılması gerekir. Getirilen düzenlemede bu konu hakkında yani araştırma ve incelemelerin nasıl yapılacağı konusunda birincil mevzuatta herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.” “Asgari sermaye miktarına yer verilmemiştir. Güçlü sermaye yapısının oluşturulması kripto piyasası için bir diğer önemli konu başlığıdır.”

Kripto veri madenciliği ile ilgili düzenlemelerin bu kanunda yer almamasını büyük bir eksiklik olarak nitelendiren CHP, kripto varlık piyasasındaki işlemlerin ve bu işlemlerden doğan kazançların Türkiye’de veya yurt dışına transferinde vergilenip vergilendirilmeyeceği konusunda bir düzenleme olmamasını da eleştirdi.

Vergi alınacak mı?

En çok merak edilenler arasında, yatırımcılardan vergi alınıp alınmayacağı sorusu geliyordu. Ancak yasada buna ilişkin bir düzenleme yer almadı.

Türkiye’de faaliyet gösteren platformların ise faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin yüzde 1’i SPK’ya, yüzde 1’i ise TÜBİTAK bütçesine ödenecek.

Ayrıca kripto varlık platformlarının borçları nedeniyle müşterilerinin nakit veya kripto varlıklarına el konulmayacak, platformların mal varlığı ise müşterilerin borçları nedeniyle kamu alacakları için olsa dahi haczedilemeyecek.

Kripto hizmet sağlayıcılarının yönetim kurulu üyeleri, hukuka aykırı faaliyetler ve bilgi güvenliği ihlali gibi durumlardan sorumlu tutuluyor.

Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile zimmet suçu işlerse, 8 yıldan 14 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.

Müşterilerin kripto varlıklarını nakde veya kripto varlığa çevirebilmelerine imkan tanıyan ATM’ler, kanunun yürürlüğe girdikten sonra üç ay içinde kapanacak. Faaliyetini sonlandırmayan ATM’ler yetkili idareler tarafından kapatılacak.

“Güveni artıracak”

Binance Türkiye CEO’su Mücahit Dönmez, yasal düzenleme sayesinde kullanıcı güvenliğinin artacağını ve bu durumun hem ekonomiye hem de sektöre katkı sağlayacağını değerlendiriyor:

“Yasanın getireceği açıklık, tüm katılımcıların yüksek kullanıcı güvenliği önlemleri almasını ve kurumsal gerekliliklere uymasını zorunlu kılacaktır. Bu sayede, kullanıcı güveninin artması ve kripto varlıkların daha geniş bir kesim tarafından benimsenmesi beklenebilir.”

“Bu durum, yenilikçi girişimlerin ve sektörün büyümesinin önünü açacaktır. Dijital varlıklar, sektördeki istikrarlı olgunlaşma ile daha geniş bir yatırımcı yelpazesine çekici hale gelecek ve daha fazla inovasyon ve büyüme gözlemlenecektir. Regülasyonlar, bu benimsemede önemli bir rol oynayacaktır.”

SPK ve TÜBİTAK’a yetki

Kripto varlıkların listelenmesi konusundaki esaslar SPK tarafından belirlenecek ancak TÜBİTAK’ın da görüşü alınarak kripto varlıkların teknolojik özelliklerine ilişkin teknik kriterlere yer verilecek.

Dolayısıyla bir kripto varlığın platformlarca listelenmiş olması bunların kamuca onaylandığı anlamını taşımayacak.

Paribu Hukuk Direktörü Avukat Mehmet Türkarslan, bu açıdan kripto varlıkların sadece SPK’ya bağlanmadığını, aynı zamanda TÜBİTAK’ın da etkili olacağını belirtiyor.

Ekosistemin düzenlenmesine yönelik yetki SPK’ye verilirken, bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları konularında TÜBİTAK’ın belirleyeceği kriterler uygulanacak.

Kripto varlık hizmet sağlayıcıların denetiminde de sadece SPK değil, başta TÜBİTAK olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarından teknik destek alınması öngörülüyor.

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Stay Connected

0BeğenenlerBeğen
3,913TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol
- Advertisement -spot_img

Latest Articles